Üye Adý:    Þifre:  (Hatýrla)      Üye Ol              Giriþ Sayfasý Yap / Sýk Kullanýlanlara. Ekle

Sahih-i Buhari

1 TECRÎD'İN METNİ
2 KİTÂBÜ'L ÎMÂN
3 KİTÂBÜ'L İLİM
4 KİTÂBÜ'L VUDÛ'
5 KİTÂBÜ'L GUSL
6 KİTÂBÜ'L HAYZ
7 KİTÂBÜ'T TEYEMMÜM
8 KİTÂBU'S SALÂT
9 KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S SALÂT
10 BÂBU BED'İ'L EZÂN
11 CUM'A BAHSİ
12 SALÂT İ HAVF BAHSİ
13 İYDEYN BAHSİ
14 VİTİR BAHSİ
15 İSTİSKÂ BAHSİ
16 KÜSÛF BAHSİ
17 SÜCÛD I KUR'ÂN BAHSİ
18 TAKSÎR İ SALÂT BAHSİ
19 TEHECCÜD BAHSİ
20 TERÂVİH NAMAZI
21 İSTİHÂRE HADÎSİ VE DUÂSI
22 MEKKE VE MEDÎNE MESCİDLERİNDE KILINAN NAMAZIN FAZÎLETİ BÂBI
23 SEYYİDÜ'L MÜRSELÎN SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM'İ ZİYÂRET
24 NAMAZDA İSTİÂNE BAHSİ
25 NAMAZDA SEHİV BAHSİ
26 CENÂZE BAHSİ
27 KİTÂBÜ'Z ZEKÂT
28 SADAKA İ FITIR BAHSİ
29 KİTÂBÜ'L HAC
30 EBVÂBÜ'L ÖMRE
31 EBVÂBÜ'L MUHSAR
32 CEZÂ İ SAYD BÂBI
33 FAZÂİL İ MEDÎNE
34 KİTÂBÜ'S SAVM
35 TERÂVÎH NAMAZI
36 KADİR GECESİ'NİN FAZÎLETİ
37 MESCİDLERDE İ'TİKÂF
38 KİTÂBÜ'L BÜYÛ'
39 İHTİKÂRIN ZEMMİ
40 HİBE BAHSİ
41 MENÎHA FASLI
42 ŞAHÂDET BAHSİ
43 SULH VE İNSANLAR ARASINI ISLAH BAHSİ
44 ŞARTLAR BAHSİ
45 VASIYYETLERİN AHKÂMI BAHSİ
46 CİHAD VE SİYERİN FAZÎLETİ BAHSİ
47 HÛRÜ'L ÎYN VE ONLARIN MÜSTESNÂ SIFATLARI
48 BED'ÜL HALK BAHSİ
49 AHÂDÎS İ ENBİYÂ ALEYHİMÜ'S SALÂTÜ VE'S SELÂM BAHSİ
50 İBRET ÂMİZ BENÎ İSRÂİL KISSALARI
51 KİTÂBÜ'L MENÂKIB
52 KUREYŞ'İN MENÂKIBI BAHSİ
53 HUZÂA KISSASI
54 EBÛ ZERR İ GIFÂRÎ (RADİYA'LLÂHU ANH)İN İSLÂM'I VE ZEMZEM KISSASI
55 PEYGAMBERİMİZİN İSLÂM'A ALENÎ İLK DA'VETİ
56 PEYGAMBERİMİZİN HÂTEMÜ'L ENBİYÂLIĞINI TEBLÎĞ BUYURMASI
57 İSLÂM'DA NÜBÜVVET ALÂMETLERİ
58 AYIN İKİYE BÖLÜNMESİ MU'CİZESİ
59 EBÛ BEKR ES SIDDÎK RADİYA'LLÂHU ANH'İN MENÂKIBI
60 ÖMER İBN İ HATTÂB RADİYA'LLÂHU ANH'İN MENÂKIBI
61 OSMÂN İBN İ AFFÂN RADİYA'LLÂHU ANH
62 ALÎ İBN İ EBÎ TÂLİB RADİYA'LLÂHU ANH
63 ZÜBEYR İBN İ AVVÂM RADİYA'LLÂHU ANH
64 TALHA RADİYA'LLÂHU ANH
65 SA'D İBN İ EBÎ VAKKÂS RADİYA'LLÂHU ANH
66 PEYGAMBERİMİZ'İN DÂMATLARINDAN EBÜ'L ÂS
67 ZEYD İBN İ HÂRİSE İLE OĞLU ÜSÂME RADİYA'LLÂHU ANHÜMÂ'NIN MENÂKIBI
68 ABDULLÂH İBNİ ÖMER RADİYA'LLÂHU ANHÜMÂ'NIN MENÂKIBI
69 AMMÂR VE HUZEYFE RADİYA'LLÂHU ANHÜMÂ'NIN MENÂKIBI
70 EBÛ UBEYDE İBN İ CERRÂH RADİYA'LLÂHU ANH
71 HASEN VE HÜSEYİN RADİYA'LLÂHU ANHÜMÂ'NIN MENÂKIBI
72 ABDULLÂH İBN İ ABBÂS RADİYA'LLÂHU ANHÜMÂ
73 HÂLİD İBN İ VELÎD RADİYA'LLÂHU ANH'İN MENÂKIBI
74 SÂLİM İBN İ MA'KIL RADİYA'LLÂHU ANHÜMÂ'NIN MENÂKIBI
75 ÂİŞE RADİYA'LLÂHU ANHÂ'NIN FAZÎLETİ
76 MENÂKIB I ENSÂR BAHSİ
77 RESÛL İ EKREM'İN HAZRET İ HADÎCE İLE İZDİVÂCI
78 MEB'ASÜ'N NEBÎ SALLA'LLÂHU ALEYHİ VE SELLEM BÂBI
79 İSRÂ' VE Mİ'RÂC HADÎSİ
80 RESÛLULLÂH İLE ASHÂB'ININ MEDÎNE'YE HİCRETİ BÂBI
81 MEGÂZÎ BAHSİ
82 BÜYÜK BEDİR GAZÂSI
83 BENÎ NADÎR'İN TEHCÎRİ VAK'ASI
84 UHUD GAZÂSI
85 AHZÂB VE HENDEK HARBİ
86 BENÎ KURAYZA SEFERİ
87 HAYBER GAZÂSI
88 ÖMRETÜ'L KAZÂ'
89 MÛTE GAZÂSI
90 MEKKE'NİN FETHİ GAZÂSI
91 HUNEYN SEFERİ
92 ZÜ'L HALASA GAZÂSI
93 SEYFÜ'L BAHR GAZÂSI
94 RESÛL İ EKREM'E GÖNDERİLEN KABÎLELERİN HEY'ETLERİ
95 HACCETÜ'L VEDÂ'
96 TEBÛK GAZÂSI
97 PEYGAMBER'İN KİSRÂ VE KAYSER'E GÖNDERDİĞİ MEKTUPLAR
98 NEBÎ SALLA'LLAHU ALEYHİ VE SELLEM'İN HASTALIĞI VE VEFATI BAHSİ
99 KUR'ÂN I KERÎMİN TEFSÎRİ BAHSİ
100 EN'ÂM SÛRESİ ÂYETLERİ
101 KUR'ÂN I KERÎMİN FAZÎLETLERİ BAHSİ
102 NİKÂH BAHSİ
103 TEADDÜDÜ ZEVCE BAHSİ
104 KİTÂBÜ'TALÂK
105 NAFAKA BAHSİ
106 TAÂM BAHSİ
107 AKİKA BAHSİ
108 ZEBÎHALARLA AVLARA VE BUNLARA ÇEKİLEN BESMELE BAHSİ
109 SAYDÜ'L BAHR=DENİZ AVI
110 KİTÂBÜ'L ADÂHÎ
111 KİTABÜ'L EŞRİBE
112 KİTABÜ'L MERZÂ
113 KİTÂBÜ'T TIB
114 KİTÂBÜ'L LİBÂS
115 KİTÂBÜ'L EDEB
116 KİTÂBÜ'L LİBÂS;KİTÂBÜ'L EDEB
117 KİTÂBÜ'L İSTİ'ZÂN
118 KİTÂBÜ'L KADER
119 KİTÂBÜ'L EYMÂN
120 KİTÂBÜ'L KEFFÂRÂT
121 KİTÂBÜ'L FARÂİZ
122 KİTÂBÜ'L HUDÛD
123 KİTÂBÜ'L MUHÂRİBÎN
124 KİTÂBÜ'D DİYYÂT
125 RÜ'YÂ TA'BÎRİ BAHSİ
126 KİTÂBÜ'L FİTEN
127 KİTÂBÜ'L AHKÂM
128 KİTÂBÜ'D DA'AVÂT
129 KİTÂBÜ'R RİKAK
130 KİTÂBÜ'T TEMENNÎ
TECRÎD'İN METNİ
         Bu bölümde toplam 7 Hadisi Şerif var.
Konu: Hicret;niyet
Başlık: Resûlullâh (s.a. Ve S.) Efendimiz Hazretlerine Vahyin Başlangıcı Nasıl Olduğuna Dâirdir
Ravi: Ömer B. El-hattâb (32)
Hadis:

Şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'den işittim, buyuruyordu ki: Ameller (in kıymeti) ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur. Artık nâil olacağı bir dünyâ veya nikâh edeceği bir kadından dolayı hicret etmiş kimse varsa hicreti (Allâh'ın ve Resûlünün rızâsına değil), sebeb-i hicreti olan şeye müntehîdir.

Hadis No: 1

Konu: Vahyin Geliş Şekilleri
Başlık: Vahyin Ne Şekilde Geldiği Ve Mertebeleri
Ravi: Ümmü'l-mü'minîn Âişe (234)
Hadis:

Şöyle demiştir: Hâris b. Hişâm radiya'llâhu anh Resûlu'llâh salla'llâhu aleyi ve sellem'den: Yâ Resûllâ'llâh, sana vahiy nasıl gelir? diye sordu. Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Ahyânen bana çıngırak sesi gibi gelir ki bana en ağır geleni de budur. Benden o hâl zâil olur olmaz (Meleğin) bana söylediğini iyice bellemiş olurum. Ahdânen Melek bana bir insan olarak temessül eder. Benimle konuşur. Ben de söylediğini iyice bellerim. -Âişe radiya'llâhu anhâ der ki: Resûl'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'i soğuğu pek şiddetli bir günde kendisine vahiy nâzil olurken görmüşlüğüm vardır. (İşte öyle soğuk bir günde bile) kendisinden o hâl geçtiği vakitde şakaklarından şapır şapır ter akardı.

Hadis No: 2

Konu: Fetret-i Vahy;ilk Vahyin Gelişi
Başlık: Resûlullâh'a İlk Vahyin Nasıl Geldiğine Dâir Hazret-i Âişe Hadîsi
Ravi: Ümmü'l-mü'minîn Âişe (234)
Hadis:

Şöyle demiştir: Resûlu'llâh sâlla'llâhu aleyhi ve sellem'in ilk vahiy başlangıcı uykuda rü'yâ-yı saliha (yani sıdıka) görmekle olmuştur. Hiçbir rü'yâ görmezdi ki sabah aydınlığı gibi vâzıh ve âşikâr zuhûr etmesin. Ondan sonra kalbine yalnızlık muhabbeti ilkâ olundu. Artık (Cebel-i) Hırâ'daki ğâr içinde halvet-güzîn olup orada ehlinin nezdine gelinceye kadar adedi muayyen günlerde tahannüs -ki teabbüd demektir.- eder ve yine azıklanıp giderdi. Sonra yine Hadîce nezdine avdet edip bir o kadar zaman için yine azık tedârik ederdi. Nihâyet Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'e birgün Ğâr-ı Hırâ'da bulunduğu sırada (emr-i) Hak (yâni vahiy) geldi. Şöyle ki Ona Melek gelip ... yâni Oku dedi. O da Ben okumak bilmem. cevâbını verdi. Zât-ı Akdesi Risâlet-Penâhî buyurur ki o zaman Melek beni alıp tâkatim kesilinceye kadar sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp yine # dedi. Ben de ona Okumak bilmem. dedim. Yine beni alıp ikinci def'a tâkatim kesilinceye kadar sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp yine # dedi. Ben de Okumak bilmem. dedim. Nihâyet beni yine alıp üçüncü def'a sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp ... dedi. Bunun üzerine Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (kendisine vahyolunan) bu âyât-ı kerîmeyi bi't-telâkkî (korkudan) yüreği titreyerek döndü ve Hadîce binti Huveylid'in nezdine girerek Beni sarıp örtünüz, beni sarıp örtünüz. dedi. Korkusu zâil oluncaya kadar vücûd-i mübârekini sarıp örttüler. Ondan sonra (Hazret-i Resûl salla'llâhu aleyhi ve sellem) vukû-ı hâli Hadîce'ye naklederek Kendimden korktum. dedi. Hadîce radiya'llâhu anhâ: Öyle deme, Allâh'a kasem ederim ki Allâhu (Zü'l-Celâl) hiç bir vakit seni utandırmaz (mahzûn etmez). Çünkü sen akrabâna bakarsın, işini görmekten âciz olanların ağırlığını yüklenirsin, fakîre verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın, misâfiri ağırlarsın, Hak yolunda zuhûr eden havâdis ve mühimmâtda (halka) yardım edersin. Bundan sonra Hadîce (radiya'llâhu anhâ) Hazret-i Resûl-i Ekrem'i (salla'llâhu aleyhi ve sellem) birlikte alıp ammizâdesi Veraka b. Nevfel b. Esed b. Abdü'l-Uzzâ'ya götürdü. Bu zât, zamân-ı Câhiliyyette dîn-i Nasrâniyyete dâhil olmuş bir kimse olup İbrânîce yazı bilir ve İncil'den meşiyyet-i İlâhiyye taallûk ettiği mikdârda öteberi yazardı. Veraka gözlerine amâ târî olmuş bir pîr-i fânî idi. Hadîce radiya'llâhu anhâ Veraka'ya: Amûcam-oğlu, dinle de bak, kardeşinin oğlu ne söylüyor. dedi. Veraka: Ne var kardeşimin oğlu? diye sorunca Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem gördüğü şeyleri kendisine ihbâr etti. Bunun üzerine Veraka dedi ki Bu gördüğünü, Allâhu Teâlâ'nın Mûsâ (salla'llâhu aleyhi ve sellem) ya tenzîl ettiği Nâmûs (-ı Ekber)dır. (Yâni Sâhib-i Sırr-ı Vahiydir.) Âh keşki senin da'vet günlerinde genç olaydım. Kavmin seni çıkaracakları zaman keşki ber-hayât olsam!. Bunun üzerine Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem: Onlar beni çıkaracaklar mı ki? diye sordu. O da: Evet. (zîrâ) Senin gibi bir şey getirmiş (yâni vahiy tebliğ etmiş) bir kimse yoktur ki düşmanlığa uğramasın. Şâyed senin da'vet günlerine yetişirsem sana son derecede yardım ederim. cevâbını verdi. Ondan sonra çok geçmedi. Veraka vefât etti. (Ve o esnâda) Fetret-i vahiy vukû' buldu (yâni bir müddet için vahiy inkıtâa uğradı.)

Hadis No: 3

Konu: Fetret-i Vahy
Başlık: Fetret-i Vahy;muddessir Suresinin İlk Beş Âyet-i Kerîmesinin Nüzûlu Hakkında Câbir Hadîsi
Ravi: Câbir B. Abdullâh (84)
Hadis:

(O da hadîs-i sâbıkı rivâyet edip) şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem fetret-i vahiyden bahsederken söz arasında buyurdu ki: Ben (bir gün) yürürken birdenbire gökyüzü tarafından bir ses işitttim. Başımı kaldırdım. Bir de baktım ki Hırâ'da bana gelen Melek (yâni Cibrîl aleyhi's-selâm) semâ ile arz arasında bir kürsî üzerinde oturmuş. Pek ziyâde korktum. (Evime) dönüp: beni örtün, beni örtün, dedim. Bunun üzerine Allâhu Teâlâ Hazretlerinin ... Âyât-ı Kerîmesini inzâl etti. Artık vahiy kızıştı da ardı arası kesilmedi.

Hadis No: 4

Konu: Acele Etmek;cebrâil (a.s)'ın Hz. Peyganber'e Kun'ân-ı Kerîm Öğretmesi;hadiste Teselsül;hz. Peygamber'in Mektupları
Başlık: Kıyame Suresinin 16, 17, 18, 19 Nolu Âyet-i Kerîmelerinin Tefsîri Hakkında İbn-i Abbâs Hadîsi
Ravi: Abdullâh B. Abbâs (160)
Hadis:

Şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem tenzîl olunan Âyât-ı Kerîme (nin zabtı yüzün)den güçlük çekerler ve bundan dolayı çok kereler mübârek dudaklarını kımıldatırlardı. Bunu söylerken İbn-i Abbâs radiya'llâhu anhümâ: İşte bak Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem dudaklarını nasıl kımıldatıyor idiyse ben de (sana) öylece kımıldatıyorum. da demiş. Bunun üzerine Allâhu Teâlâ Hazretleri ona ... Âyât-ı Kerîme'sini inzâl eyledi. ... Kur'ânı senin sadrında cem' edip Onu okuyabilmen bize âitdir., ... Kur'ân'ı (lisân-ı Cibrîl ile) sana okuduğumuzda Onu dinle ve (sükût ederek) Ona kulak ver., ... Ondan sonra da Onu (dürüst) okumanı biz tekeffül ederiz. demektir. İşte bundan sonra Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'e ne zaman Cibrîl (aleyhi's-selâm) nâzil olursa sükût buyurup onu dinlerlerdi. Cibrîl (aleyhi's-selâm) gidince getirmiş olduğu Âyât-ı Kerîme'yi o nasıl tilâvet etmiş idiyse Nebîy- (yi Muhterem) salla'llâhu aleyhi ve sellem de öylece tilâvet ederdi.

Hadis No: 5

Konu: Cebrâil (a.s)'ın Hz. Peyganber'e Kun'ân-ı Kerîm Öğretmesi;hz. Peygamber'in Cömertliği
Başlık: Resulullâh Halkın En Cömerdi İdi
Ravi: Abdullâh B. Abbâs (160)
Hadis:

Şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem halkın en cömerdi idi. En cömerd olduğu zamân da Ramazan'da idi ki (bu ây) Cibrîl aleyhi's-selâm kendisine çokca mülâkî olduğu zaman idi. Cibrîl (aleyhi's-selâm) Ramazanın her gecesinde Zât-ı Şerîf'lerine mülâki olur, kendisiyle Kur'ân-ı Kerîm'i müdârese ve müzâkere ederdi. İşte bundan dolayı Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (ibzâl-i) hayrda (esmesi) mâniaya uğramayan (mübârek) rüzgârdan daha cömerd idi.

Hadis No: 6

Konu: Besmele;hz. Peygamber'in Peygamberlikten Önceki Vasıfları;hz. Peygamber'in Tebliğleri
Başlık: Rum Kayseri Hirakl'in Ebû Süfyân Ve Arkadaşları İle Peygamberimiz Ve Müslümanlar Hakkında Görüşmesine Dâir İbn-i Abbâs Hadîsi;resûl-i Ekrem'in Rum Kayseri Hirakl'e Gönderdiği Mektûb-i Şerîf
Ravi: Abdullâh B. Abbâs (160)
Hadis:

Şöyle demiştir: Ebû Süfyân b. Harb bana haber verdi ki gerek kendisiyle, gerek küffâr-ı Kureyş ile Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem'in (Hudeybiyye sulhiyle) akdeylediği mütâreke müddeti içinde ticâreti için Şam'a giden bir Kureyş kâfilesi içinde bulunduğu sırada (Kayser-i Rûm) Hirakl tarafından da'vet olunmuş. Ebû Süfyân ile rüfekâsı Hirakl'in nezdine gelmişler. (O zaman) Hirakl ile etbâı, İlyâ (yâni Beytü'l-Makdis) de imiş. Uzemâ-yı Rûm, yanında iken Kayser bunları meclisine çağırmış. Huzûruna celb ve tercümânın gelmesini emretmiş. Tercümân: Peygamberim diyen bu zâta neseben en yakın olan hanginizdir? diye sormuş. -Ebû Süfyân der ki Neseben en yakınları benim. dedim. Bunun üzerine Hirakl: Onu bana yakın getiriniz. Arkadaşlarını da yakına getiriniz. Lâkin arkasında dursunlar. dedi. Ondan sonra tercümânına dönüp dedi ki bunlara söyle, ben bu zât hakkında bu adamdan (bâzı şeyler soracağım. Bana yalan söylerse tekzîb etsinler. -Ebû Süfyân der ki Va'llâhi arkadaşlarım yalanımı ötede beride söylerler diye utanmasaydım onun (yâni Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem) hakkında yalan uydururdum.- Ondan sonra bana ilk sorduğu şu oldu: Sizin içinizde nesebi nasıldır? Onun içimizde nesebi pek büyüktür. dedim. Sizden bu sözü, ondan evvel söylemiş (yâni ondan evvel da'vây-ı nübüvvet etmiş) hiç kimse var mıydı? dedi. Yoktu. dedim. Âbâ ve ecdâdı içinde hiçbir melik gelmiş midir? dedi. Hayır. dedim. Ona tâbi' olanlar halkın eşrâfı mı, yoksa zuafâsı mıdır? dedi. Halkın (eşrâfı değil) zuafâsıdır. dedim. Ona tâbi' olanlar artıyor mu, yoksa eksiliyor mu? dedi. Artıyorlar. (eksilmiyorlar) dedim. İçlerinde onun dînine girdikten sonra beğenmemezlikten dolayı irtidâd eden var mıdır? dedi. Yoktur. dedim. Şu dediğini demezden (yâni da'vetden) evvel hiç yalan ile ittihâm ettiğiniz var mıydı? dedi. Hayır. dedim. Hiç gadreder mi? (yâni nakz-ı ahd eder mi?) dedi. Hayır gadretmez, ancak biz şimdi onunla bir müddete kadar mütâreke hâlindeyiz. Bu müddet içinde ne yapacağını bilmiyoruz dedim. Ebû Süfyân der ki bana (kendiliğimden) bir şey katmağa imkân verecek bu sözden başkasını bulamadım. Onunla hiç mukâtele ettiniz mi? dedi. Evet ettik. dedim. Onunla mukâtelâtınız (ın netâyici) nasıldır? dedi. Aramızda (tâli-i) harb nöbet iledir. Kâh o bizi izrâr eder, kâh biz onu izrâr ederiz. dedim. Peki, size ne emrediyor? dedi. Bize yalnız Allâh'a ibâdet ediniz, hiçbir şeyi O'na şerîk etmeyiniz. Dedelerinizin ibâdet ettiğini terkediniz diyor. Bize namazı, (sadakayı, yâni zekâtı), sıdk ve afâfı, sıla-i rahmi emrediyor. dedim. Bunun üzerine tercümâna dedi ki ona söyle, nesebini sordum. İçinizde âlî neseb olduğunu beyân etsin. Peygamberler de (zâten) böyle kavimlerinin (Ashâb-ı) nesebi içinden ba's olunur. İçinizden bu sözü ondan evvel söylemiş hiçbir kimse varmıydı? diye sordum. Hayır dedin. Ondan evvel bu sözü söylemiş bir kimse olaydı bu da kendisinden evvel söylenmiş bir söze peyrev ol(mak iste)muş bir kimsedir diyebilirdim diye düşünüyorum. Âbâ ve ecdâdı içinde hiç bir melik gelmiş midir? diye sordum. Hayır dedin. Âbâ ve ecdâdından bir melik olaydı bu da babasının mülkünü istirdâda çalışır bir kimsedir diye hükmederdim diyorum.

Hadis No: 7

                                                             Sonraki Konu          Sayfa Başı
Ziyaretçi:  Sitede þu anda 0 üye ve 172 misafir olmak üzere toplam 172 kiþi bulunuyor.

Ýstatistikler:  Bugün Tekil:  Çoðul:  Toplam:  Bugün Üye:  Dün:  Toplam:  Dün Tekil:  Çoðul:

Kim Nerede:  Misafir1, Misafir2, Misafir3, Misafir4, Misafir5, Misafir6, Misafir7, Misafir8, Misafir9, Misafir10, Misafir11, Misafir12, Misafir13, Misafir14, Misafir15, Misafir16, Misafir17, Misafir18, Misafir19, Misafir20, Misafir21, Misafir22, Misafir23, Misafir24, Misafir25, Misafir26, Misafir27, Misafir28, Misafir29, Misafir30, Misafir31, Misafir32, Misafir33, Misafir34, Misafir35, Misafir36, Misafir37, Misafir38, Misafir39, Misafir40, Misafir41, Misafir42, Misafir43, Misafir44, Misafir45, Misafir46, Misafir47, Misafir48, Misafir49, Misafir50, Misafir51, Misafir52, Misafir53, Misafir54, Misafir55, Misafir56, Misafir57, Misafir58, Misafir59, Misafir60, Misafir61, Misafir62, Misafir63, Misafir64, Misafir65, Misafir66, Misafir67, Misafir68, Misafir69, Misafir70, Misafir71, Misafir72, Misafir73, Misafir74, Misafir75, Misafir76, Misafir77, Misafir78, Misafir79, Misafir80, Misafir81, Misafir82, Misafir83, Misafir84, Misafir85, Misafir86, Misafir87, Misafir88, Misafir89, Misafir90, Misafir91, Misafir92, Misafir93, Misafir94, Misafir95, Misafir96, Misafir97, Misafir98, Misafir99, Misafir100, Misafir101, Misafir102, Misafir103, Misafir104, Misafir105, Misafir106, Misafir107, Misafir108, Misafir109, Misafir110, Misafir111, Misafir112, Misafir113, Misafir114, Misafir115, Misafir116, Misafir117, Misafir118, Misafir119, Misafir120, Misafir121, Misafir122, Misafir123, Misafir124, Misafir125, Misafir126, Misafir127, Misafir128, Misafir129, Misafir130, Misafir131, Misafir132, Misafir133, Misafir134, Misafir135, Misafir136, Misafir137, Misafir138, Misafir139, Misafir140, Misafir141, Misafir142, Misafir143, Misafir144, Misafir145, Misafir146, Misafir147, Misafir148, Misafir149, Misafir150, Misafir151, Misafir152, Misafir153, Misafir154, Misafir155, Misafir156, Misafir157, Misafir158, Misafir159, Misafir160, Misafir161, Misafir162, Misafir163, Misafir164, Misafir165, Misafir166, Misafir167, Misafir168, Misafir169, Misafir170, Misafir171, Misafir172,
Reklamlar:

Faruki.net