|
|
|
Fasıl
|
|
İçecekler Bölümü
|
Konu
|
|
Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı
Maddeler
|
Râvi
|
|
İbnu Abbas
|
Hadis
|
|
Hamr aynı ile haram
edilmiştir, (bu sebeple) azı da haramdır, çoğu da; keza her içkiden hasıl
olan sarhoşluk da (haramdır).
|
Kaynak
|
|
Nesai, Eşribe 48, (8,
320,321)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
İçecekler Bölümü
|
Konu
|
|
Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı
Maddeler
|
Râvi
|
|
en-Numan İbnu Beşir
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav) buyurdular
ki: "Üzümden hamr yapılır, hurmadan hamr yapılır, baldan hamr yapılır,
buğdaydan hamr yapılır, arpadan hamr yapılır. Ben sizi bütün sarhoş
edicilerden yasaklıyorum."
|
Kaynak
|
|
Ebu Davud, Eşribe 4,
(3676); Tirmizi, Eşribe 8, (1873)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
İçecekler Bölümü
|
Konu
|
|
Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı
Maddeler
|
Râvi
|
|
Ebu Hüreyre
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav) buyurdular
ki: "Hamr şu iki ağaçtandır: Hurma ve asma."
|
Kaynak
|
|
Müslim, Eşribe 13, (1985);
Tirmizi, Eşribe 8, (1876); Ebu Davud, Eşribe 4 (3678); Nesai, Eşribe 19, (8,
294)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
İçecekler Bölümü
|
Konu
|
|
Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı
Maddeler
|
Râvi
|
|
İbnu Ömer
|
Hadis
|
|
Hamr haram edildiği zaman
Medine'de mevcut beş çeşit içki arasında üzümden yapılan şarap yoktu.
|
Kaynak
|
|
Buhari, Eşribe 2, Tefsir,
Maide 10,3
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
İçecekler Bölümü
|
Konu
|
|
Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı
Maddeler
|
Râvi
|
|
Ebu Said
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav) buyurdular
ki: "Allah Teala Hazretleri, hamrı mevzubahis etmektedir. Muhtemelen
onun hakkında bir emir indirecektir. Şu halde, kimin yanında hamr varsa, onu
satsın ve ondan istifade etsin." Aradan çok geçmedi. Resulullah (sav) şunu
söyledi: "Allah Teala Hazretleri hamrı haram kılmıştır. Öyle ise, bu
ayet kendisine ulaşan herkes, yanında hamr olduğu takdirde, onu ne satın
alsın, ne satsın, ne de ondan istifade etsin." Bu emirden sonra halk,
hamr olarak evinde ne varsa Medine sokaklarına götürüp döktüler.
|
Kaynak
|
|
Müslim, Musakat 67, (1578)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
İçecekler Bölümü
|
Konu
|
|
Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı
Maddeler
|
Râvi
|
|
Hasan İbnu Ali
|
Hadis
|
|
Hasan İbnu Ali (ra)
babasından naklen anlatıyor: "Bedir savaşı ganimetinden hisseme düşen
yaşlı bir devem vardı. Resulullah (sav) da humus'dan (o gün) bana yaşlı bir
deve daha verdi. Develerim, Ensar'dan bir zatın hücresinde ıhmış dururken
(yanlarına) geldim. Bir de ne göreyim, develerimin hörgüçleri kesilmiş,
böğürleri oyulmuş, ciğerleri de sökülmüştü. Bu manzarayı görünce kendimi
tutamayıp, ağladım. "Bunu kim yaptı?" diye sordum. "Hamza
yaptı. Şu anda, falanca evde, Ensardan birinin içki meclisindedir. Şarkıcı
cariye ona şarkı okumuş, şarkısında şunları söylemişti" dediler:
"Ey Hamza! Şişman yaşlı develere dikkat et, onlar avluda bağlıdırlar,
bıçağı onların sinesine vur, pirzola veya benzerini çabuk yap!" Bu şarkı
üzerinde Hamza (ra) fırlayıp, kılıcı kapıp develerin hörgüçlerini kesmiş,
karınlarını yarmış, ciğerlerini sökmüş." Hz. Ali (ra) devamla şunları
söyledi: "Ben hemen gidip Resulullah (sav)'ın huzuruna çıktım. Yanında
Zeyd İbnu Harise vardı. Beni görünce, başımdan geçenleri yüzümden okudu.
"Neyin var?" diye sordu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bugünkü
gibi (dehşetli bir manzara) görmedim. Hamza iki deveme saldırıp hörgüçlerini
kesmiş, böğürlerini yarmış. Hemencecik şurada, bir içki meclisinde!"
dedim. Bunun üzerine Resulullah (sav) ridasını istedi, getirdiler, giyip
yayan gitti. Biz de arkasına düştük. Hamza'nın bulunduğu eve kadar geldi.
İzin istedi, buyur ettiler. Girince bir içki meclisiyle karşılaştı.
Resulullah (sav) fiilinden dolayı Hamza'yı ayıplamaya başladı. Hamza
sarhoştu, gözleri kızarmıştı. Resulullah (sav)'a baktı, sonra nazar edip
aşağıdan dizlerine kadar süzdü, tekrar ayağından başlayıp beline kadar süzdü,
sonra tekrar bakışlarıyla süzerek yüzüne kadar geldi ve: "Siz benim
babamın kölelerinden başka bir şey misiniz?" dedi. Resulullah (sav) onun
sarhoş olduğunu anladı. Hemen izinin üstüne geri döndü, çıkıp gitti. Peşinden
biz de çıktık. Bu vak'a hamr'ın haram edilmesinden önce idi."
|
Kaynak
|
|
Buhari, Hums 1, Büyu 28,
Şirb 13, Meğazi 11, Libas 7; Müslim, Eşribe 2, (1979); Ebu Davud, Haraç 20,
(2986)
|
|
|
|
|