 |
|
 |
Kütüb-i Sitte |
 |
A
B
C
Ç
D
E
F
G
Ğ
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z |
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
Enes
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav), kendisine
Ebu Süfyan'ın gelmekte olduğu haber verilince, ashabıyla istişare etti. Önce
Ebu Bekr (ra) konuştu. Ondan yüzünü çevirdi (iltifat etmedi). Sonra Hz. Ömer
(ra) konuştu. Ondanda yüzünü çevirdi. Derken Sa'd İbnu Ubade (ra) (Resulullah'ın
maksadı sezerek) ayağa kalktı ve "Ey Allah'n Resulü, biz (Ensariler)i mi
kastediyorsunuz? Nefsimi kudret elinde tutan zata yemin ederim, eğer bize
bineklerimizi denize sürmemizi emredecek olsanız, mutlaka (gözümüzü
kırpmadan) daldırırız. Bize onlara binip Berkı'l Gımad'a gitmemizi emretseniz
onu da yaparız!" dedi. Bunun üzerine Resulullah (sav) halkı hazırladı.
Yola çıktılar ve Bedr'e kadar gelip indiler. Orada, Kureyş'in su almaya
gönderdiği kimselerle karşılaştılar. İçlerinde Beni Haccac'a ait siyahi bir
köle vardı. Onu yakaladılar. Resulullah (sav)'ın ashabı Ebu Süfyan ve
arkadaşları hakkında bilgi soruyorlardı. Köle: "Ebu Süfyan hakkında
bilgim yok. Ancak (burada) Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Umeyye İbnu Halef
var!" dedi. O böyle söyleyince ashab onu dövdü. O da: "Evet, ben
size haber veriyorum. Bu Ebu Süfyan'dır!" dedi. Onu bıraktıkları zaman
başkaları sordular. O yine: "Ben Ebu Süfyan hakkında bir şey bilmiyorum,
lakin burada halkın içinde Ebu Cehil, Utbe, Şeybe, Umeyye İbnu Halef var!"
dedi. Böyle söyleyince onlarda aynı şekilde dövdüler. Bu esnada Resulullah
(sav) namaz kılıyordu. Bu hali görünce namazı bıraktı ve: "Nefsimi
kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun, size doğruyu söyleyince onu
dövüyorsunuz! Yalan söyleyince de bırakıyorsunuz" dedi. Ravi der ki:
"Resulullah (sav) elini koyarak "Şurası falancanın öldürüleceği
yer, şurası feşmekancanın öldürüleceği yer" diye teker teker
gösterdi." Ravi der ki: "Allah'a yemin olsun onlardan hiçbiri,
Aleyhissalatu vesselam'ın elini koyduğu yerin dışına sapmadan, gösterdiği
yerlerde öldürüldüler."
|
Kaynak
|
|
Müslim, Cihad 83, (1779);
Ebu Davud, Cihad 125, (2681)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
İbnu Abbas
|
Hadis
|
|
Bana Ömer İbnu'l-Hattab
(ra) anlattı. Dedi ki: "Bedir günü olunca, Aleyhissalatu vesselam
müşriklere bir baktı. Onlar bin kişiydiler. Halbuki ashabı üçyüzondokuz kişi.
Hemen kıbleye yönelip, ellerini kaldırdı. Rabbine sesli olarak şöyle dua
etmeye başladı: "Ey Allahım! Bana vaadettiğin (zaferi) yerine getir,
Allahım! Bana zafer ver! Ey Allahım, eğer ehl-i İslam'ın bu bölüğünü helak
edersen artık yeryüzünde sana ibadet edilmeyecek!" Ellerini uzatmış
olarak yakarmalarına öyle devam eti ki, rıdası omuzundan düştü. Bunu gören
Ebu Bekr (ra) yanına gelerek rıdasını aldı omuzuna attı, sonra arkasından
yaklaşıp: "Ey Allah'ın Resulü! Rabbine olan yakarışın yeter. Allah Teala
Hazretleri sana vaadini mutlaka yerine getirecek!" dedi. O sırada aziz
ve celil olan Allah şu vahyi inzal buyurdu: "Hani siz Rabbinizden imdad
taleb ediyordunuz da, O da: "Muhakkak ki ben size meleklerden birbiri
ardınca bin(lercesi ile) imdad ediciyim" diyerek duanızı kabul
buyurmuştu" (Enfal 9). Gerçekten Hak Teala Hazretleri o gün meleklerle
yardım etti."
|
Kaynak
|
|
Müslim, Cihad 58, (1763);
Buhari, Megazi 4; Tirmizi, Tefsir, Enfal (3081); Ebu Davud, Cihad 131, (2690)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
İbnu Mes'ud
|
Hadis
|
|
Mikdad İbnu'l-Esved'in
ağzından gayet kesin bir söz söylediğine şahid oldum ki, o sözün sahibi
olmak, bana (sevabca) ona denk olabilecek her kıymetli sözden daha
sevimlidir. O (Resulullah) bu sırada halkı müşriklere karşı Bedr'e katılmaya
davet ediyordu. Resulullah'a gelerek dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Biz,
Beni İsrail'in, (Hz. Musa'ya): "Sen ve Rabbin ikiniz gidin savaşın, biz
burada durucularız!" dediği gibi diyecek değiliz. Bilakis, "Sen
hükmet! Biz sağında, solunda önünde ve arkanda seninle beraberiz!"
diyoruz." Bu söz üzerine Resulullah'ın yüzünün parladığını ve sevinçle
dolduğunu gördüm.
|
Kaynak
|
|
Buhari, Megazi 4, Tefsir,
Maide 4
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
İbnu Abbas
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav) Bedir günü
buyurdular ki: "İşte Cebrail aleyhisselam! Atının başından tutmuş,
üzerinde de savaş teçhizatı var, (yardımınıza gelmiş durumda)!"
|
Kaynak
|
|
Buhari, Megazi 11
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
İbnu Amr İbni'l'As
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav), Bedir
günü, ashabından üçyüzonbeş kişi ile yola çıktı. Bedir'e gelince:
"Allahım bunlar açtır, doyur! Allahım bunlar ayakkabısızdır, bindir!
Allahım bunlar çıplaktır giydir!" diye dua etti. Allah Bedir günü fetih
ve zafer müyesser etti. Savaş bitince döndüler. Savaşa katılanlardan her biri
bir veya iki deve ile döndüler. Elbiseler giydiler, doydular da.
|
Kaynak
|
|
Ebu Davud, Cihad 157,
(2747)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
Ali
|
Hadis
|
|
Bedir savaşı başlayınca bir
miktar savaştım. Sonra Resulullah (sav)'ın yanına geldim. Ne yaptığına bakmak
istiyordum. Secde etmiş, şöyle diyor buldum: "Ey hayy (diri) olan, ey
kayyum olan (kainatı ayakta tutan) Allahım, rahmetinle sana sığınıyor yardımım
taleb ediyorum!" Oradan aynlıp tekrar bir miktar daha savaştım, tekrar
geldim, o hala secde halinde idi ve: "Ey hayy olan, kayyum olan Allahım,
rahmetinle sana sığınıyor, yardımını taleb ediyorum!" diyordu. Ben
tekrar döndüm savaşmaya gittim. Bir müddet sonra yine geldim. Hala aynı halde
devam ediyordu. Allah zafer verinceye kadar bu halde devam etti. [Rezin
tahric etmiştir, İbnu Hacer, Hakim ve Nesai'nin rivayet ettiğini belirtir.
(Fethu'l-Bari 8, 291).]
|
Kaynak
|
|
Rezin
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
İbnu Mes'ud
|
Hadis
|
|
(Bedir günü savaş
meydanından) geçiyordum. Ebu Cehl'in ayağından isabet alarak yıkılmış
olduğunu gördüm. "Ey Allah'ın düşmanı! Ey Ebu Cehil, nihayet Allah seni
de böyle rüsvay etti!" dedim (ve ilaveten): "Bu halde ondan
korkacak değilim!" dedim. (Ebu Cehil): "Kavminin öldürdüğü kimseden
daha şereflisi var mıdır?" diye cevap verdi. Ben, keskin olmayan bir
kılıçla vurdum. Bu, bir işe yaramadı. Kendi kılıncı elinden düşünceye kadar
vurdum. Onu alıp, onunla vurup geberttim. Resulullah (sav) onun kılıncını
bana (ganimet hissemden fazla olarak) verdi.
|
Kaynak
|
|
Buhari, Megazi, 8; Ebu
Davud, Cihad 142, (2709)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
Aişe
|
Hadis
|
|
Mekke halkı, esirlerinin
fidye-i necatlarını gönderdikleri zaman, (Resulullah (sav)'ın kerimeleri)
Zeyneb de kocası Ebul-As İbnu'r-Rebi'in fidye-i necatı olarak mal gönderdi.
Bunun gönderdikleri arasında Hz. Hatice (ra)'nin Ebu'l-As'la evlenmesi
sırasında Zeyneb'e vermiş olduğu bir kolye de vardı. Resulullah (sav) bu
kolyeyi görünce son derece duygulandı ve: "İsterseniz Zeyneb'in esirini
serbset bırakın ve kolyesini de ona iade edin!" buyurdular. Ashab:
"Baş üstüne!" dedi. Resulullah (sav) Ebu'l'As'dan Zeyneb'i kendine
göndermesi [hicretine izin vermesi] hususunda söz aldı -veya Ebul-As...
vaadetti- Aleyhissalatu vesselam ensar'dan bir zatla Zeyd İbnu Harise
(ra)'yi, Zeyneb'i getirmek üzere gönderdi ve onlara: "Batn-ı Ye'cic'e
gidin. Orada, size Zeyneb uğrayacak, buraya gelinceye kadar ona refakat
edin" emir buyurdu.
|
Kaynak
|
|
Ebu Davud, Cihad 131,
(2692)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
Aişe
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav) Bedir
cihetine yola çıktı. Harratu'l-Vebere'ye varınca arkasından cüret ve
şecaatiyle tanınan bir adam ona yetişti. Resulullah (sav)'ın Ashabı onu
görünce sevindiler. Adam kavuşunca Resulullah'a: "Ben sana uymak ve
seninle birlikte yaralanmak için geldim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah ve Resulüne inanıyor musunuz?" diye sordu. Adam:
"Hayır!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse dön. Ben
müşrikten yardım taleb etmem" buyurdu. Hz. Aişe devamla der ki:
"Adam gitti sonra bir ağacın yanında Aleyhissalatu vesselam'a yine
yetişti ve önceki söylediğini yine söyledi. Resulullah (sav) da önceki sözünü
aynen tekrar etti: "Geri dön, ben müşrikten yardım taleb etmem"
dedi. Adam döndü. Ancak Beyda'da tekrar yetişti. Önceki söylediğini aynen
yine söyledi. Resulullah da: "Allah'a ve Resulüne inanıyor musun?"
dedi. Adam bu sefer: "Evet!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da:
"Öyleyse yürü!" buyurdu. Adam orduya katıldı.
|
Kaynak
|
|
Müslim, Cihad 150, (1817);
Tirmizi, Siyer 10, (1558); Ebu Davud, Cihad 153, (2732)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Bedir
|
Râvi
|
|
Ebu't-Tufeyl
|
Hadis
|
|
Huzeyfe İbnu'l Yeman (ra)
dedi ki: "Benim Bedr'e katılmama mani olan şey şudur: Ben ve babam
el-Hüseyl ikimiz beraber yola çıkmıştık. Kureyş kafirleri bizi tuttular ve:
"Siz muhakkak Muhammed'in yanına gitmek istiyorsunuz!" dediler. Biz
de: "Hayır, ona gitmiyoruz, Medine'ye gitmek istiyoruz!" dedik.
Bunun üzerine bizden, Muhammed'in safında yer alıp beraber savaşmayacağımız
hususunda Allah'a ahd ve misak aldılar. Biz Medine'ye gelince, durumu
Resulullah'a arzettik. "Haydi gidin. Biz onlara verdiğiniz sözü tutar,
onlara karşı Allah'tan yardım dileriz!" buyurdular.
|
Kaynak
|
|
Müslim, Cihad 98, (1787)
|
|
|
|
|
|
Önceki Konu
Sonraki Konu
Sayfa Başı |
|
|
 |
 |
|
 |
Ziyaretçi: Sitede şu anda 0 üye ve 211 misafir
olmak üzere toplam 211 kişi bulunuyor. |
İstatistikler: Bugün Tekil: Çoğul: Toplam: Bugün Üye: Dün: Toplam: Dün Tekil:
Çoğul: |
Kim Nerede: Misafir1, Misafir2, Misafir3, Misafir4, Misafir5, Misafir6, Misafir7, Misafir8, Misafir9, Misafir10, Misafir11, Misafir12, Misafir13, Misafir14, Misafir15, Misafir16, Misafir17, Misafir18, Misafir19, Misafir20, Misafir21, Misafir22, Misafir23, Misafir24, Misafir25, Misafir26, Misafir27, Misafir28, Misafir29, Misafir30, Misafir31, Misafir32, Misafir33, Misafir34, Misafir35, Misafir36, Misafir37, Misafir38, Misafir39, Misafir40, Misafir41, Misafir42, Misafir43, Misafir44, Misafir45, Misafir46, Misafir47, Misafir48, Misafir49, Misafir50, Misafir51, Misafir52, Misafir53, Misafir54, Misafir55, Misafir56, Misafir57, Misafir58, Misafir59, Misafir60, Misafir61, Misafir62, Misafir63, Misafir64, Misafir65, Misafir66, Misafir67, Misafir68, Misafir69, Misafir70, Misafir71, Misafir72, Misafir73, Misafir74, Misafir75, Misafir76, Misafir77, Misafir78, Misafir79, Misafir80, Misafir81, Misafir82, Misafir83, Misafir84, Misafir85, Misafir86, Misafir87, Misafir88, Misafir89, Misafir90, Misafir91, Misafir92, Misafir93, Misafir94, Misafir95, Misafir96, Misafir97, Misafir98, Misafir99, Misafir100, Misafir101, Misafir102, Misafir103, Misafir104, Misafir105, Misafir106, Misafir107, Misafir108, Misafir109, Misafir110, Misafir111, Misafir112, Misafir113, Misafir114, Misafir115, Misafir116, Misafir117, Misafir118, Misafir119, Misafir120, Misafir121, Misafir122, Misafir123, Misafir124, Misafir125, Misafir126, Misafir127, Misafir128, Misafir129, Misafir130, Misafir131, Misafir132, Misafir133, Misafir134, Misafir135, Misafir136, Misafir137, Misafir138, Misafir139, Misafir140, Misafir141, Misafir142, Misafir143, Misafir144, Misafir145, Misafir146, Misafir147, Misafir148, Misafir149, Misafir150, Misafir151, Misafir152, Misafir153, Misafir154, Misafir155, Misafir156, Misafir157, Misafir158, Misafir159, Misafir160, Misafir161, Misafir162, Misafir163, Misafir164, Misafir165, Misafir166, Misafir167, Misafir168, Misafir169, Misafir170, Misafir171, Misafir172, Misafir173, Misafir174, Misafir175, Misafir176, Misafir177, Misafir178, Misafir179, Misafir180, Misafir181, Misafir182, Misafir183, Misafir184, Misafir185, Misafir186, Misafir187, Misafir188, Misafir189, Misafir190, Misafir191, Misafir192, Misafir193, Misafir194, Misafir195, Misafir196, Misafir197, Misafir198, Misafir199, Misafir200, Misafir201, Misafir202, Misafir203, Misafir204, Misafir205, Misafir206, Misafir207, Misafir208, Misafir209, Misafir210, Misafir211,
|
 |
Reklamlar: |
|
Faruki.net |
 |