|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Tebük
|
Râvi
|
|
Ebu Musa
|
Hadis
|
|
Ashabım, Resulullah (sav)'a
usre (darlık) ordusu, yani Tebük Gazvesi sırasında yüklerini koyacakları deve
hakkında sormam için beni gönderdiler. Yanına vardığımda meğer öfkeliymiş de
ben hissedememişim. "Ey Allah'ın Resulü," dedim, "arkadaşlarım
size, beni gönderdiler, kendilerine yük devesi vermenizi istiyorlar."
"Vallahi ben onlara hiçbir yük devesi veremem!" buyurdular.
Ayrıldım, ama üzgündüm, hem yük devesi verilmeyişine, hem de bana kızmış
olabileceği korkusuyla üzgündüm. Arkadaşlarımın yanına varıp Aleyhissalatu
vesselam'ın söylediğini kendilerine haber verdim. Sonra Resulullah bana
birini [Bilal'i] göndererek beni çağırdı ve: "Şu çifti, şu çifti, şu
çifti al! Bunları arkadaşlarına götür. Ve dedi ki: "Allah -veya
Resulullah- sizi bunlarla taşıyacak, bunlara binin" dedi. Ben onları
arkadaşlarıma götürdüm ve: "Resulullah sizleri bunlarla taşıyacak.
Lakin, vallahi sizden biri, sizin için ilk istediğim zaman, Resulullah'ın
söylediğini ve vermem dediğini duyan birine gitmedikçe yakanızı bırakmam"
dedim. Arkadaşlarım: "Vallahi sen yanımızda (müttehem değilsin), doğru
söylediğine inanıyoruz. Ama sen yine de dilediğini yap!" dediler. Ebu
Musa, onlardan bir grupla gitti. Resulullah (sav)'ın önce söylemiş olduğu
sözü işitenlere vardılar. Bunlar Ebu Musa'nın kendilerine söylediği şeyleri
aynen söylediler.
|
Kaynak
|
|
Buhari, Megazi 78, 74,
Humus 15, Zebaih 26, Eyman 1, 4, 18, Kefaret 9, 10, Tevhid 56; Müslim, Eyman
8, (1649)
|
|
|
|
|
|
|
|
Fasıl
|
|
Gazveler Bölümü
|
Konu
|
|
Gazveler - Tebük
|
Râvi
|
|
Vasile İbnu'l'Eska'
|
Hadis
|
|
Resulullah (sav) Tebük
Gazvesine katılmak için çağrıda bulundu. Ben hemen ehlime gittim. Gazveye
gitmeye yöneldim. Resulullah'ın ashbının ilk kısmı yola çıkmıştı bile,
Medine'de seslenmeye başladım: "(Ganimetten gelecek) hissesi taşıyana
olacak bir kimseyi (devesiyle) taşıyacak bir kimse yok mu?" diyordum.
Ensar'dan yaşlı bir zat: "Kendisini münavebe ile bindirmem ve yiyeceğim
de vermem karşılığında (savaştan elde edeceği) hissesi bize olmak kaydıyla
götürürüm!" dedi. Ben: "Anlaştık!" dedim. Ensari: "Öyleyse
Allah'ın bereketi üzere yürü!" dedi. Böylece en hayırlı bir arkadaşla
yola çıktım. Allah ganimetde nasib etti, hisseme bir miktar deve isabet etti.
Bunları sürüp, (beni devesine alan Ensariye) getirdim. Adam çıkıp devesinin
havıdındaki çullardan biri üzerine oturdu, ve: "Bu develeri sen geri
sür!"dedi. Sonra tekrar: "Sen bu develeri ileri sür, (bana
getirme)!" dedi ve ilave etti: "Ben senin bu develerini değerli
görüyorum" dedi. Vesile de: "Bu başlangıçta anlaştığımız şarta göre
senin ganimetin!" dedim. Ama Ensari: "Ey kardeşimin oğlu,
ganimetini al. Ben senin bu maddi payını istememiştim (sevaba, manevi kazanca
iştirak etmeyi düşünmüştüm)" dedi.
|
Kaynak
|
|
Ebu Davud, Cihad 123,
(2676)
|
|
|
|
|
|