 |
Yazan |
Mesaj |
 |
 |
|

|
|
siyahzambak (kıdemli)


Mesaj Sayısı: 111
|
|
Mesaj Tarihi: 13.11.2006 12:43:59
|
|
|
|
kebair bölümü
umumi açıklama:
kebair, lügat olarak kebirenin cem'idir. kebire büyük manasına gelir.
dinî bir ıstılah olarak, büyük günahları ifade eder. allah'ın
emirlerine isyanın her çeşidi günah ise de, değer olarak hepsi bir
değildir. bir kısmına sağire (cem'i seğâir), bir kısmına da kebire
denmiştir. sağire küçük günah demektir. büyük ve küçük günahlar
arasında çok kesin bir sınır çizmek zordur. zira küçük günahlarda ısrar
etmek de kebire sayılmıştır.
günahların büyük ve küçük diye taksimi ayet ve hadiste rastlanan bir keyfiyettir.
mesela bir ayette (mealen): "eğer yasaklandığınız büyük günahlardan
kaçınırsanız sizin öbür kabahatlarınızı örter ve sizi şerefli bir
mevkie sokarız" (nisa 31) buyrulmuştur. diğer bir ayette güzel
davrananlar, "küçük günahlar hariç olmak üzere, günahın büyüklerinden
ve fuhuşlardan kaçınanlar" (necm 32) olarak tarif edilirler. görüleceği üzere hadislerde de büyük günahlar birçok kereler ele alınmıştır.
büyük günahların sayısı hususunda ashab ihtilaf etmiştir. ibnu mes'ud
dört, ibnu ömer yedi, abdullah ibnu amr dokuz olduğunu söylemiştir
(radıyallahu anhüm ecmain). ibnu abbas, ibnu ömer'in: "büyük günahlar
yedidir" dediğini işitince itiraz eder ve: "yediden daha fazladır,
yetmişe yakındır" der.
bazı alimler cehennemle korkutulan her günahın büyük günah
olduğunu söylemiştir. bazıları: "dünyada had cezasını gerektiren
günahlar büyük günahtır" demiştir. bazıları "kadir gecesi ramazan
geceleri içinde gizlendiği gibi, büyük günah da günahlar arasında
gizlenmiştir" demiştir. ebu talib el-mekkî'nin tahkikine göre resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın hadislerinde zikredilenlerin sayısı 17'dir.
gazâlî'nin verdiği bilgiye göre, selef ulemasının açıklamalarından, ebu talib el-mekkî şöyle bir tabloya ulaşır:
* büyük günahların dördü kalptedir. bunlar şirk, günahta ısrar, allah'ın rahmetinden ümid kesmek ve azabından emin olmaktır.
* dördü dildedir: yalan şahidliği, namuslu kadına iftira, hakkı iptal eden yere yemin ve sihirdir.
* üçü midededir: sarhoş edici içkiler almak, yetim malı ve faiz yemektir.
* ikisi eldedir: hırsızlık ve adam öldürmek.
* ikisi edeb yerindedir: zina ve livatadır.
* biri ayaklardadır: savaş sırasında kaçmak.
* biri de bütün vücuda dağılmıştır: anne ve babaya isyan.
gazâlî bu
taksimi ve sayıyı yetersiz bulur. mesela insanların gözünü çıkarmayı,
el kesmeyi, dayak atıp işkence yapmayı da büyük günah sayar ve
zikredilmediğine dikkat çeker. hadiste gelen "bir sövmeye iki sövme ile
mukabelenin, müslüman kardeşinin ırz ve şerefine dil uzatmanın da büyük
günah" olduğunu belirten hadisi kaydeder.sözü fazla uzatmadan
şemseddin ez-zehebî'nin bu mevzuda kaleme aldığı kitabu'l-kebair'de tam
yetmiş günahı bu sınıftan zikrettiğini belirtmek isteriz. zehebî,
bunları delillere dayandırarak kaydetmektedir. onun kitabında yeralan
son beş kebireyi kaydediyoruz:
* cum'ayı ve cemaati özürsüz olarak terketmede ısrar.
* vasiyette (birini kayırarak diğer varise) zarar vermek.
* hile ve aldatmada bulunmak.
* müslümanlar aleyhine casusluk yapmak, gizli olan hallerini ifşa etmek.
* ashab radıyallahu anhüm'den herhangi birine sebbetmek (dil uzatmak).
ـ5229 ـ1ـ عن أبي بكر رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #:
أَ أُنَبِّئُكُمْ بِأكْبَرِ الْكَبَائِرِ؟ ثَثاً. قُلْنَا: بَلى. قَالَ:
ا?شْرَاكُ باللّهِ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ، وَقَتْلُ النَّفْسِ،
وَكَانَ مُتَّكِئاً فَجَلَسَ فقَالَ: أَ وَقَوْلُ الزُّورِ، وَشَهَادَةُ
الزُّورِ. فَمَا زَالَ يُكَرِّرُهَا حَتّى قُلْنَا لَيْتَهُ سَكَتَ[.
أخرجه الشيخان والترمذي .1. (5229)- ebu bekre (radıyallahu anh)
anlatıyor: "resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "size büyük günahların
en büyüğünü haber vereyim mi?" buyurmuş ve bunu üç kere tekrar
etmişlerdi. "evet!" deyince:
"allah'a şirk koşmak, anne ve baba haklarına riayetsizlik, cana
kıymak!" buyurdular. bu sırada dayanmış durumda idi, yere oturup:
"haberiniz olsun! yalan söz, yalan şahidlik!" dedi ve bunu o kadar
tekrar etti ki, "keşke kesse artık!" temennisinde bulunduk." [buhârî,
şehadat 10, edeb 6, istizan 35, istitabe 1; müslim, iman 143, (87);
tirmizî, şehadat 3, (2302).]
açıklama:
1- resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın burada büyük günahlardan
olarak zikrettiği yalan söz ve annebaba hakkına riayetsizliği
yasaklayan ayetler kur'an'da yer almıştır. (mealen):
"allah ile birlikte başka bir ilah edinme ki, kınanmış ve
terkedilmiş bir halde kalmayasın. rabbin şunu da emretti: "ondan
başkasına ibadet etmeyin. anne ve babaya da iyilikte bulunun..." (isra
22-23).
* "..putlara tapmak gibi bir pislikten ve yalan sözden de kaçının" (hacc 30).
2- hadiste resulullah'ın, dayanırken oturmak suretiyle vaziyet
değiştirmesi, son cümlesini çokça tekrarı, muhataplarını uyarmak,
onların dikkatlerini kendi üzerine iyice toplamaya, sözlerindeki
müessiriyet ve öğreticilik vasfını artırmaya racidir.
ashabın "keşke sussa temennisi"nin resulullah'a karşı duydukları
şefkatten ve aleyhissalâtu vesselâm'ı rahatsız eden şeylerden
hoşlanmamaktan ileri geldiği belirtilmiştir.
3- hadis, günahı büyük (kebir) ve en büyük (ekber) diye taksim
etmektedir. bu taksimle resulullah'ın günah hususunda küçük ayırımı da
yaptığı anlaşılır. alimler arasında küçükgünahın sübutu münakaşalıdır. "allah'ın emir ve
yasağına muhalefetin küçüğü olmaz" denmiştir. muhalefet, allah'ın
büyüklüğü karşısında kebiredir. sağirenin varlığını söyleyenler buna,
daha büyüğe nisbetle sağire derler. şu da var ki, bir kısım hadisler,
ibadetlerin bir kısım günahlara kefaret olacağını bildirmiştir.
öyleyse, ibadetlerin kefaret olduğu günahlar küçük (sağire) kefaret
olmadığı günahlar büyük (kebire)dirler. bu, hadislerle sabit olduğu
için, ulema umumiyetle, günahların büyük ve küçük diye taksimini inkar
etmeyi uygun bulmamıştır. şurası da muhakkak ki, "büyük" "küçük"
tavsifi izafidir. her günah kendinden büyüğe nisbeten küçük, kendinden
küçüğe nisbeten de büyüktür. sözgelimi bir kimsenin kolunu kesmek,
dövmeye nisbetle büyük
ise de, öldürmeye nisbetle küçüktür. keza yabancı bir kadını öpmek, bakmaya nisbetle büyük ise de, zinaya nisbetle küçüktür.
ayet ve hadiste cehennemle korkutulan günahların kebire olduğu kabul edilmiştir.
ـ5230 ـ2ـ وعن عُبيد بن عمَيْر عن أبيه رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ
رَسُولَ اللّهِ # قَالَ وَقَدْ سَألَهُ رَجُلٌ عَنِ الْكَبَائِر ِ
فَقَالَ: هُنَّ تِسْعٌ: الشِّرْكُ، وَالسِّحْرُ، وَقَتْلُ النَّفْسِ،
وَأكْلُ الرِّبَا، وَأكْلُ مَالِ الْيَتِيمِ، وَالتَّوَلِّي يَوْمَ
الزَّحْفِ، وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ،
وَاسْتِحَْلُ الْبَيْتِ الْحَرَامِ قِبْلَتِكُمْ أحْيَاءً وَأمْوَاتاً[.
أخرجه أبو داود والنسائي.»الفِرارُ من الزَّحْفِ« هو الفرار من مصاف
الجهاد ومقاتلة الكفار.»المحصنات« جمع محصنة وهن العفائف ذوات
ا?زواج.و»قذفهنّ« رميهن بالزنا .2. (5230)- ubeyd ibnu umeyr babası
(radıyallahu anh)'tan anlatıyor: "resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a
bir adam kebairden sormuştu, şöyle cevap verdiler:
"onlar dokuzdur!" buyurdular ve saydılar: "şirk, sihir, insan
öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, namuslu
kadınlara iftirada bulunmak, anne ve babaya haksızlık, kıbleniz olan
beytu'l-haram (da masiyet işlemey)i sağlığınız ve ölümünüzde helal
addetmek." [ebu davud, vesaya 10, (2875); nesâî, tahrim 3, (7, 89).]
ـ5231 ـ3ـ وعن ابن مسعودٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قُلْتُ يَا
نَبِيَّ اللّهِ! أيُّ الذَّنْبِ أعْظَمُ عِنْدَ اللّهِ؟ قالَ: أنْ
تَجْعَلَ للّه نِدّاً وَهُوَ خَلَقَكَ. قُلْتُ: ثُمَّ أيُّ؟ قَالَ: أنْ
تَقْتُلَ وَلَدَكَ مَخَافَةَ أنْ يَطْعَمَ مَعَكَ. قُلْتُ: ثُمَّ أيُّ
قَال: أنْ تُزَانِيَ حَلِيلَةَ جَارِكَ[. أخرجه الخمسة إ أبا داود.3.
(5231)- ibnu mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "dedim ki: "ey
allah'ın resulü! allah nezdinde en büyük günah hangisidir?"
"seni yaratmış olan allah'a eş koşmandır!" buyurdular.
"sonra hangisidir?" dedim.
"seninle birlikte yiyecek diye, evladını öldürmendir!" buyurdular. ben yine:
"sonra hangisidir?" dedim.
"komşunun helalliği ile zina etmendir!" buyurdular." [buharî,
tefsir, bakara 3, furkan 3, edeb 20, muharibin 20, diyat 1, tevhid 40,
46, müslim, iman 141, (3181, 3182), tefsir, furkan, nesaî, tahrim 4,
(7, 89, 90); ebu davud, talak 50, (2310).]
وَهَلْ يَشْتِمُ الرَّجُلُ وَالِدَيْهِ؟ قَالَ:
نَعَمْ، يَسُبُّ أبَا الرَّجُلِ فَيَسُبُّ أبَاهُ، وَيَسُبُّ أُمَّهُ
فَيَسُبُّ أُمَّهُ[. أخرجه الخمسة إ النسائي .4. (5232)- ibnu amr
ibni'l-as (radıyallahu anh) anlatıyor: "resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm):
"kişinin anne ve babasına sövmesi büyük günahlardandır" buyurmuşlardı. orada bulunanlar:
"hiç kişi anne ve babasına söver mi?" dediler.
"evet! kişi, bir başkasının babasına söver, o da babasına söver;
annesine söver, o da bunun annesine söver!" buyurdular." [buhârî, edeb
4; müslim, iman 146, (90); tirmizî, birr 4, (1903); ebu davud, edeb
129, (5141).]
açıklama:
bazı rivayetlerde şetm (sövme) yerine lanet kelimesi
kullanılmıştır. şu halde şetm, lanet, sebb, hakaret ifade eden söz
manasında birbirine müteradif olmaktadırlar. hadis, annebabaya sövmeyi
büyük günah saydığı gibi, başkasının annebabaya sövmesine sebep olmayı
da büyük günah olarak değerlendirmektedir. bu hal bize, anne ve baba
karşısında hassasiyeti ileri götürme gereğini te'yid
eder. şu halde, sövmeye sebep olmak büyük bir günahsa, bizzat sövmek çok daha büyük bir günah olmaktadır.
ibnu battal: "bu hadis, sedd-i zeraide asıldır" demiştir. hadis, kişi
bizzat haram kasdetmemiş bile olsa, fiili harama müncer olacaksa bu
fiilin ona haram olduğunu ifade eder.
bu hadis, ayette gelmiş olan bir asla dayanmaktadır:
وََ تَسُبُّوا الّذِىنَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّهِ "onların allah
dışında taptığı şeylere sövmeyin, onlar da cahillikle hadlerini aşıp
allah'a söverler" (en'am 108).
maverdi, bu hadisten hareketle, ipekli kumaşı, bizzat giyeceğinden
korkulan kimseye satmanın, keza parlak kölenin, livataya yer
vereceğinden korkulan kimseye satılmasının, şıranın, ondan şarap
yapacağından korkulan kimseye satılmasının caiz olmayacağı hükmünü
çıkarmıştır.
kütüb-i sitte 15. cilt /35/36/37/38/39/40 |
 ilerlediğiniz yolda hiç bir zorlukla karşılaşmıyorsanız,bilinki o yol asla sizi doğruya ulaştırmaz... |
|
 |
|
 |
Ziyaretçi: Sitede şu anda 0 üye ve 109 misafir
olmak üzere toplam 109 kişi bulunuyor. |
İstatistikler: Bugün Tekil:1 Çoğul:1056394 Toplam:95387608 Bugün Üye:38 Dün:0 Toplam:32300 Dün Tekil:1 Çoğul:22812 |
Kim Nerede: Misafir1, Misafir2, Misafir3, Misafir4, Misafir5, Misafir6, Misafir7, Misafir8, Misafir9, Misafir10, Misafir11, Misafir12, Misafir13, Misafir14, Misafir15, Misafir16, Misafir17, Misafir18, Misafir19, Misafir20, Misafir21, Misafir22, Misafir23, Misafir24, Misafir25, Misafir26, Misafir27, Misafir28, Misafir29, Misafir30, Misafir31, Misafir32, Misafir33, Misafir34, Misafir35, Misafir36, Misafir37, Misafir38, Misafir39, Misafir40, Misafir41, Misafir42, Misafir43, Misafir44, Misafir45, Misafir46, Misafir47, Misafir48, Misafir49, Misafir50, Misafir51, Misafir52, Misafir53, Misafir54, Misafir55, Misafir56, Misafir57, Misafir58, Misafir59, Misafir60, Misafir61, Misafir62, Misafir63, Misafir64, Misafir65, Misafir66, Misafir67, Misafir68, Misafir69, Misafir70, Misafir71, Misafir72, Misafir73, Misafir74, Misafir75, Misafir76, Misafir77, Misafir78, Misafir79, Misafir80, Misafir81, Misafir82, Misafir83, Misafir84, Misafir85, Misafir86, Misafir87, Misafir88, Misafir89, Misafir90, Misafir91, Misafir92, Misafir93, Misafir94, Misafir95, Misafir96, Misafir97, Misafir98, Misafir99, Misafir100, Misafir101, Misafir102, Misafir103, Misafir104, Misafir105, Misafir106, Misafir107, Misafir108, Misafir109,
|
|
|